27 Aralık 2013 Cuma

çok çirkin ve pek âlâ

bir yıl daha biterken çanlar akademik muhasebeler için çalıyor. ama akademik muhasebe böyle bir yılda önüne geleni akıntısına katan bir sel gibi uğuldamakta. öyle bir yıl idi ki her ölçekte ve her yönde ve her katmanda ve her sistemde işleyen her şey birbiriyle bağlantılı idi. ülke okulu, okul ruhu, ruh stüdyoyu, stüdyo zihni, zihin atölyeyi, atölye bünyeyi, bünye metni, metin projeleri, projeler sokağı, sokak isyanı, isyan tezi, tez tatili, tatil ilişkileri, ilişkiler komisyonları, komisyonlar jürileri, jüriler alkolü, alkol hissiyatı, hissiyat dostluğu, dostluk köpeği, köpek kediyi, kedi giysileri, giysiler tavırları, tavırlar blogları, bloglar makaleleri, makaleler yazışmaları, yazışmalar okumaları, okumalar grafikleri, grafikler eh. hepsi hepsini üstelik de böyle lineer dizilmiş ikililer olarak değil her yönden her yöne bağlantıların eriştiği çok boyutlu bir network üretecek şekilde etkiliyordu. sonuç olarak çirkinliklerle güzelliklerin mikrodan makro ölçeklere kadar en aşırılarının yaşandığı bir yıl oldu, en azından benim açımdan. yeni kavrayışlar, hatalar, birikimler, sorunlar, ürünler, hayaller, yılgınlık, dostluklar, geçimsizlikler, uyum, umutsuzluk, keyifler, ukalalık, anlayış, asabiyet, girişimler, çiğlikler ve olgunluklar hepsi en aşırı miktardaydı ve içiçe geçmişlerdi. çalışma da çok yoğundu, tatil de çok yoğundu. dinginlik de çok kıvamlıydı, gerginlik de... isyan ve heyecan da çok samimiydi, yılgınlık ve çöküntü de.. böyle zamanlarda zorba'nın sonu akla gelir. hayat beladır. hayatın bela kısmından ve çirkinliklerinden muaf olmak, mükemmel olmak istenir. mümkün olmaz. yoğun çalışma ve stresten dolayı yılın önemli kısmı sırt ağrısıyla geçti.sırt ağrım hafifledikçe, bedenim ve ruhum gıcırdamayı azalttıkça, ünlemlerim daha yüzeyden ve yüksüz çıkmaya başladıkça bu yılı kapatabileceğime ve geride bırakabileceğime inandım. 013, burdan geriye bakılınca inanılması zor bir yıl oldun. bu nasıl oldu yani? bu kadar çirkin ve güzel şeyi biraraya kim getirdi? yılbaşları ve yılsonları önemli fırsatlardır diye düşünürüm. yapaydır falan filandır ama bir eşiktir yine de. bir durup soluklanmayı ilham eder. bir geri dönüp düşünmeyi, belirli, sınırlı bir periyodu değerlendirmeyi akla getirir.

24 Aralık 2013 Salı

gayret

makale evet. tabi. makale makale.

21 Aralık 2013 Cumartesi

tezler uyurken

doğrusu bu ya, o günden sonra bilgisayar bir kere bile çökmedi. bikaç dakkada bir çöken flash player bile hiç çökmedi. bilgisayar yağ gibi çalışıyor. üzülmedim. aygıtla ilişkilerime bir keyif geldi. makale yazmak yerine yeni evrimsel projeme girişiyorum sanki. aslında çok tasarım yapasım var ama ortalıkta hiç yarışma yok. machine learning derslerimin son programlama ödevini de başarıyla teslim ettim. gururluyum. aslında makaleye de başladım. sadece 20bin kelimeden 6bin kelimeye düşecek. aslında oldukça verimli bir dönemdi. yığın yığın kitap okudum. hepsi dijitaldi tabi. yığını gözlerimizle göremedik. stüdyoda yaptığımız işler uzun uzun konuşmaya değer bir düzeye geldikçe aslında stüdyonun harala gürelesi dışında daha derin ve katman katman bir keyfi olduğu hususunda daha bir ikna oldum. işimiz derin ve zengin bir iş. onu heyecanlı kılmak için çok karışık, çok kalabalık, çok yeni, çok bilmemne bahaneler ithal edip durmamıza gerek yok. en basit işin bile belirli bir bağlam içinde ele alınması, bir olgunluğa eriştirilmesi ve bu olgunluğa yaraşır bir ifadeye kavuşturulması yeterince derin, epiyce hassas ve ciddi biçimde zorlu bir görev. özetle, yıl biterken, muhasebe sonuçlarına + yazıyorum.

11 Aralık 2013 Çarşamba

lütfen hata bul.

kar yağınca ertelediğim gündelik işlere ve "machine learning" ödevlerime (bkz. coursera) el attım. her şeyin zamanı bir ara gelecek ve her şey zamanı geldiğinde yapılacak, bu böyle. bir yandan da desktop'un verdiği bir erör sayesinde memtest86 diye bir araç olduğunu öğrendim. desktop zaten stabilitesini iyicene yitirmişti. ikide bir çöküp durmaktaydı ama kapanıp-açılma düzeyine de gelmediğinden geçinip gidiyor idik. bilindiği gibi bu aygıt ilk gününden beri sorunluydu ve projelerimde bana büyük sıkıntı çektirmişti. her neyse bu memtest86 RAM'de bulunan hataları tespit ediyor. bir seri test yaptıktan sonra RAM'de biraz fazla sayıda hata bulunduğunu tespit ettim. normalde RAM'i değiştirmek gerekirmiş ama hatalı bitleri maskelemek de mümkün olduğu için bu bitlerin yerini tespit edeyim diye bir kaç kere daha memtest attım. her seferinde farklı mevkîlerden hata geldiği için bu sefer kasayı açıp şööyle bir güzel süpürdüm ve RAM'leri çıkarıp boş duran alternatif slot'lara taktım. şu anda memtest devam ediyor ve hiç hata çıkmıyor. bunun anlamı şu: eğer 1-2 gün boyunca sürecek ardışık pass'lerde herhangi bir hata çıkmazsa bunca yıl canıma okuyan hatanın esasında bir RAM slot'u hatası olduğunu anlamış olacağız (anakartta başka hata yoksa yani). bu anlamın anlamı şu: aygıtı ilk ele geçirdiğimde durumu google'layıp slotları değiştirmeyi denemiş olsaydım tüm bunlar başıma gelmeyecekti. basit. 4-5 yıl önce demek istiyorum bu problemin peşine düşmüş olsaydım hayatım daha keyifli, daha güzel geçmiş olacaktı. programlarımda tuhaf erörler görmeyecektim. tabii debugging tekniklerine de girmiş olmayacaktım o zaman ama razıyım buna. hani seçme şansım olsaydı.. neyse. salak salak şeyler sonuçta. tezi bir kere daha belirsizliğe düşmüş bir insan olarak bunları da derdedecek halim kalmadı. atılma da geri geliyormuş ki geleneksel atılma dönemim de yaklaşmıştı. tüm bunlar olurken okulda bir ağartma çılgınlığı sürmekteydi. okulun kameralarla zapturapt altına alınamamış son köşeleri olan merdiven kulelerinde geçenlerde hüseyin bey'i gördük. elinde bir parça alçıyla son kalan siyah benekleri kapatmaya çalışıyordu. eskiden olsa çok gülerdim de şimdi az güldüm (bkz. sakura paketi //hüseyin'e güzelleme için linke gidip "ldrsy aşk!"ı açınız) bazen dünya topaç gibi tersine öylesine sarılıyor ki, zemberek iyicene geriliyor. ordan sonra yanıp kül oluyor zaten ve yavaş yavaş tersine dönmeye başlıyor işte.