25 Aralık 2014 Perşembe

tolstoy mu nagarjuna mı

tolstoy'un itirafları akademinin anlamını önce kaybediyor, sonra arıyor tarıyor ve anlamsızlığın profesörler dünyasının bir özelliği olduğuna karar veriyor, öyle ki sıradan öğretim görevlilerinin hayatında o anlam mevcut. fakat uzaklaşmayı tamamlamak için nagarjuna'dan içiboşluk ve olumsallığa dair metinler okumak da gerekebilir. (yetmeyebilir..) evet budistlerin bir bildiği var, araşgörlükten bir kadroya doğmakla başlayan, bir noktada özel üni.'de prof.luktan emekli ölünmesi yoluyla kadroyu boşaltıp başa dönen akademik samsara fena. neyseki nagarjuna bizi rahatlatıyor: akademik, kadroyu ne alabilir ne kaybedebilir, zaten de yok. ve ama nirvana da ne var ne var değil diyor nagarjuna. bahsedilen nirvanaya erişmek için kırk yıl derslerde, araştırmalarda, projelerde, jürilerde, komitelerde, komisyonlarda, konferanslarda, seminerlerde, atölyelerde çile çekip yine de ne var ne var değilin ferahlığına erişemeyebilirsiniz. cahil akademik diyor ki, bugün kovayla dökülüyorsa yarın kovada yok. işte bu büyülü ve yanıltıcı görünüşten kurtulamazsanız.. vara da yoka da takılmaktan geçemezseniz.. o döngüden çıkamazsınız şüphesiz.

Hiç yorum yok: