11 Aralık 2013 Çarşamba

lütfen hata bul.

kar yağınca ertelediğim gündelik işlere ve "machine learning" ödevlerime (bkz. coursera) el attım. her şeyin zamanı bir ara gelecek ve her şey zamanı geldiğinde yapılacak, bu böyle. bir yandan da desktop'un verdiği bir erör sayesinde memtest86 diye bir araç olduğunu öğrendim. desktop zaten stabilitesini iyicene yitirmişti. ikide bir çöküp durmaktaydı ama kapanıp-açılma düzeyine de gelmediğinden geçinip gidiyor idik. bilindiği gibi bu aygıt ilk gününden beri sorunluydu ve projelerimde bana büyük sıkıntı çektirmişti. her neyse bu memtest86 RAM'de bulunan hataları tespit ediyor. bir seri test yaptıktan sonra RAM'de biraz fazla sayıda hata bulunduğunu tespit ettim. normalde RAM'i değiştirmek gerekirmiş ama hatalı bitleri maskelemek de mümkün olduğu için bu bitlerin yerini tespit edeyim diye bir kaç kere daha memtest attım. her seferinde farklı mevkîlerden hata geldiği için bu sefer kasayı açıp şööyle bir güzel süpürdüm ve RAM'leri çıkarıp boş duran alternatif slot'lara taktım. şu anda memtest devam ediyor ve hiç hata çıkmıyor. bunun anlamı şu: eğer 1-2 gün boyunca sürecek ardışık pass'lerde herhangi bir hata çıkmazsa bunca yıl canıma okuyan hatanın esasında bir RAM slot'u hatası olduğunu anlamış olacağız (anakartta başka hata yoksa yani). bu anlamın anlamı şu: aygıtı ilk ele geçirdiğimde durumu google'layıp slotları değiştirmeyi denemiş olsaydım tüm bunlar başıma gelmeyecekti. basit. 4-5 yıl önce demek istiyorum bu problemin peşine düşmüş olsaydım hayatım daha keyifli, daha güzel geçmiş olacaktı. programlarımda tuhaf erörler görmeyecektim. tabii debugging tekniklerine de girmiş olmayacaktım o zaman ama razıyım buna. hani seçme şansım olsaydı.. neyse. salak salak şeyler sonuçta. tezi bir kere daha belirsizliğe düşmüş bir insan olarak bunları da derdedecek halim kalmadı. atılma da geri geliyormuş ki geleneksel atılma dönemim de yaklaşmıştı. tüm bunlar olurken okulda bir ağartma çılgınlığı sürmekteydi. okulun kameralarla zapturapt altına alınamamış son köşeleri olan merdiven kulelerinde geçenlerde hüseyin bey'i gördük. elinde bir parça alçıyla son kalan siyah benekleri kapatmaya çalışıyordu. eskiden olsa çok gülerdim de şimdi az güldüm (bkz. sakura paketi //hüseyin'e güzelleme için linke gidip "ldrsy aşk!"ı açınız) bazen dünya topaç gibi tersine öylesine sarılıyor ki, zemberek iyicene geriliyor. ordan sonra yanıp kül oluyor zaten ve yavaş yavaş tersine dönmeye başlıyor işte.

Hiç yorum yok: