8 Şubat 2013 Cuma

design_proxy.layout >>

uzun, epiy uzun, yaklaşık 4 ay süren ve evirip çevirme - heyecanlanma - kararlaştırma - planlama - oluruna bakma - revizyon - test - optimizasyon aşamalarının içiçe döngülendiği bir çalışma çılgınlığının ardından üzerinde iki sezon önce 8-10 ay kadar evirip çevirme - heyecanlanma - kararlaştırma - planlama - oluruna bakma - revizyon - deneme - uygulama - yayın mükerrer döngülerinin yine içiçe yaşanmış olduğu eski projemi eli yüzü düzgün bir hale getirmiş bulunmaktayım.

dün, gecenin bir vakti, düğmesine ilk defa bastım. o kadar heyecanlanmadım. düğmesine ilk bastığın anın önemli olduğunu hala düşünmekle beraber, düğmeye ilk bastığında düzgün bir sonuçla karşılaşmayacağın gerçeğini de öğrenmiş bulunuyorum. şimdi sırada denemeler var. parametreler aranacak. ayarlar yapılacak. yeni revizyon-optimizasyon-test döngüleri gerekli olacak..

testler ve denemeler "verification" aşamasına karşılık gelebilir. gerçi bunu gereğince yapacak vaktim kaldığını sanmıyorum. o kadar çok zaman istiyor ki.. ve çeşitli parametre kombinasyonlarıyla 100er kere çalıştırılmış pek çok Interleaved-EA varyantını güncel pareto yaklaşımlarla karşılaştırma işini de doktora sonrasına atmak durumunda kalacağım.

sonra bir live-usb'den kendine tahsis edilmiş bir işletim sistemi ve masaüstüyle çalışabilir hale gelmeli, design_proxy. kolayca taşınabilir hale getirilmesi lazım. zira bu programı pratikte kullanmak gerekiyor ve şu anda hem anlamsız işler yapıyor hem yavaş; zaman ve kullanışlılık önemli çünkü daha pratikte ve başkaları tarafından denenecek. buna da "validation" deniyormuş. ondan sonra yine yayın - revizyon - test - deneme - uygulama diye gidiyor.. daha incelikli ve kapsamlı denemeler ve karşılaştırmalar... akla hep sırası-gelince-birden-gelen işe yarar revizyonların programa eklenip durması... bir noktada basit bir arayüz hazırlayıp, kodu temizleyip, kullanım kılavuzunu yazıp projeyi açık kaynaklı bir proje olarak internete taşımak da iyi fikir. ama zaman kalırsa. bu iş çok fena. ve her şey bir tür makine gibi üstüste kuruluyor. ama öyle bir makine ki, sonraki katman öncekini tümüyle yenilemiyor. eski katmandan bazı yapıları aynen koruyor, bazı yepyeni mekanizmalar ekliyor ve bazı mekanizmaları da revize ediyor. sonra katman katman yeni üretkenlikler ve beceriler ediniliyor. bir dönem tuhaf bir çalışma çılgınlığı içinde o pek de anlamlı bir iş üretmeyen ilk uygulamayı geliştirmeden işi daha anlamlı işler yapan ikinci bir uygulamaya dönüştürmek mümkün değil. ama bu aşamaya getirdikten sonra ve bir sürü beceri ve bilgi edindikten sonra ve işin tadını iyicene aldıktan sonra da o kadar çok yapacak yeni şey çıkıyor ki... bir ömürlük.

Hiç yorum yok: