14 Haziran 2012 Perşembe

yöntembilim

içinden geçip mimar ünvanı aldığımız eğitim bize tasarımcı tavırları paketi içinde yönteme / yöntembilime yönelik bir kuşku, hatta tiksinti de kazandırıyor. tasarım pratiğinde genel geçer yöntemlere yönelik kuşku anlaşılır. fakat sonra akademik oluyoruz. research-by-design tavırları, içimizde bulduğumuz yöntem kuşkuculuğunu ve kişisel-yöntemini-inşa-etme arayışını sürdürmemizi sağlayabilir. ama tasarıma dair herşeyi bu tavır içinden anlayabileceğimizi, tasarım sürecinin kendisini tasarımcı gibi davranarak kavrayabileceğimizi düşünmemek lazım. tasarım pratiğinin kenarından dolanıp akademik alana girildiğinde, sadece araştırma açısından değil, dünya görüşümüzü geliştirmek açısından da, farklı akademik alanların ve kullandıkları spesifik yöntem ailelerinin gerçekliğe yönelik farklı bilgi katmanlarının üretilmesi için gerekli olduğunu teslim etmeli. kişi / akademik, belirli bir alanda ve dar bir yöntemler paketi üzerinden çalışıyor olabilir, bu diğer alanların üretimini takdir etmesini engelliyorsa... deneysel ve empirik araştırmalar (ve bağlantılı sayısal yöntemler), uygulamalı bilimler ve tasarım üzerinden araştırma kadar, öykücülükler (dilsel ve görsel, olumlayıcı, inşa edici ya da eleştirel), grounded theory gibi kişisel yorumun olgular ile etkileşim içinde ve önyargısız biçimde gelişimine odaklanan yöntemler ve action science gibi dönüşümü hedefleyip hesaba katmayı amaçlayan tavırlara da, her birine cephaneliğimizde yer olmalı. ve tabi yöntembilime yönelik sürekli yenilenen bir ilgi.

Hiç yorum yok: