12 Nisan 2012 Perşembe

hiyerarşisi azaltılmış stüdyo

bugün biz yürekli-falay-aydemir stüdyosunda bir tür stüdyoda-konsensüs süreci deneyimledik. [kendi dahil olduğum stüdyonun hızı kesildi. ben de sonraki yıllarda çalışmayı umduğum konular için giriş oluşturacak ders ve deneyimler sunmak üzere başka ortamlara gidiyorum bu aralar.]

yürütücüler ve öğrenciler, 15-20 kişi... ~17:15-20:30 arasında yaklaşık 3 saat kadar sürdü... ve biraz yorulduysak da sonuna kadar ilgi yerinde kaldı sanıyorum. 3 saat böyle bir toplantı tarzı için kısa sayılmaz. ama konsensüs-üzerinden-karar-alma konusuna, özel olarak da tasarım süreçlerinde konsensüs ve katılımın olası rolleri gibi konulara bu grupla ilk defa giriş yapıldığı düşünülürse, ve önerilen işin niteliği düşünülürse süre kısa tabii.

süreci, deneyimin kendisini aktaran bir tür yayının üretimi etrafında şekillendirmeyi önerdim. sonuçta üretim ve deneyim üzerinden öğrenmek stüdyoda biraraya gelmenin temel motivasyonları. ve tabii tartışmalar beklenenden daha zengin oldu. ve ilk başta hiç çıkmayan veya kısık çıkan sesler gittikçe daha fazla duyulmaya başlandı (postere "benim bir sözüm var" yazmış biri :] ). ve yani öyle ya da böyle süreç kendi kendine organize oldu, zaman kısıtları, pratik kısıtlar ve çatışan fikirler bir şekilde uzlaştırıldı. herkes yeterince katılımcı ve esnekti.

konsensüs sürecinin üretimleri 1. deneyimin kendisi, 2. katılımcıların birlikte ürettiği ve üzerinde anlaştığı ortak kararlar. ve herkes büyük ölçüde benimsemiş görünüyordu bu kararları.

3 adet üretim kararlaştırdık. biri hızlıca yaptığımız ve herkesin kendine ait bir cümleyi kendine ait bir tasarım ile bir paftaya yapıştırmasından oluşan bir ortak poster. bunu bu akşam yaptık. daha sonra bu posterin olduğu haliyle internete konması ve herkesin istediği ekleme ve çıkarmaları ortak dosya üzerinde yapması ile bir hafta içinde yeni bir poster ortaya çıkacak diye konuştuk. ve gelecek hafta bugün, bir kolektif üretim deneyi gerçekleştirmeyi kararlaştırdık. konusu "boşluğu hapsetmek". malzemeleri katılımcılar getiriyor. ve herkes sıra ile ortak bir nesne üzerinde bir ekleme-eksiltme yapıyor. süreç, umuldu ki, kimsenin daha fazla ekleme ya da eksiltme yapmadığı bir tam tur atılana kadar devam ediyor. haftaya perşembe 12:30-14:30 arasında, kırtasiyenin orda, izlemek isteyenler gelsin. daha sonra bu ürün sergi alanında kalacak ve okuldaki diğer insanların müdahalelerine açılacak (müdahale etmek isteyen gelsin). bu kolektif üretim sürecinin de bir tür konsensüs tasarımı olduğu savunuldu. bu fikir bana da ilginç geldi. tartışılabilir.. üzerinde düşünmek lazım.

işin deneyim boyutunda, yataylık, hiyerarşilerin zayıflaması ve aşağıdan yukarı örgütlenmeler, bizim organizasyon kültürümüzde artık daha fazla yer bulması gereken pratikler diye düşünüyorum ben. bu, öğrenciye kazandırmak istediğimiz özgüveni, onlara pek de kazandıramadığımız sorumluluk duygusu ile birleştirmemizi sağlayabilir. ayrıca katılımın ve şeffaflığın yöntemlerini öğrenmeli ve benimsemeliyiz diye de düşünüyorum.


Hiç yorum yok: