19 Ekim 2010 Salı

temin öyle dedindi sonra böyle dedindi

ben de onu dedimdi, biz görünmeyelim (avludayız) onlar yapsınlar, biz çekilelim onlar atılsınlar (kahve içiyoruz), bizim için değil de onlar için, biz yapmıyoruz (bizim keyfimiz yerinde), onlar yapıyor... oh ba.

biz stüdyoda yürütücü ekibi olarak anlaşamıyoruz. başka tecrübelerden geliyoruz. ilk başta arasını bulalım dedik gibi. ne ona benzedi ne buna benzedi. hiçbirimizi tatmin etmedi. sonunda da her birimiz "benim bildiğim gibi olsun" diye ısrar ettik. onda da anlaşamadık tabii. ama niye bizim anlaşmamızla ilgili olsun? asıl mesele 72 kişi olarak anlaşmaktı zaten.

tartışmalar çok sorunlu oluyor, argümanlar ve tutumlar sadece geçmiş tecrübelerimize dayanıyor. ondan sora tutarlı kalmakla kafayı bozsak hep kendimizi tekrar etmedir efendim sabit fikirliliktir, dar görüşlülüktür orlara çakılıyoruz, yok diğer sesleri dinleyelim açık fikirli olalım desek ikidebir tutarsızlıklara düşüyoruz, önce "allah mahfaza kırma çatılı ev yapacaklar" diye alarm veriyorum, sonra "ya yapsınlar romantik şey, neden yapmasınlar?" diye başkasına çıkışıyorum, oysaki gereksiz de bir tartışma, çocukların cool-sensörleri bizden iki fersah ilerleri tarıyor, üç beş aya kalmaz bizden beter kalıplanacaklar...

ben hakkaten "bizyürütücülerolarakanlaşalımsonraöğrencilerinkarşısınateksuratlaçıkalımbizsöyleyelim onlaryapsınlaryapmazlarsadasuratyapalım,günügelsinayarçekelim" tarzından başka birşeyler aramak istiyorum. stüdyonun çakma-ofis olmaktan çıkmasını istiyorum.

biz çok matah değiliz, çok bulunmaz bir bilgi dağarcığına sahip değiliz, en çok inandığımız ilkeleri destekleyen bir tek ciddi akademik araştırma bilmiyoruz, varsa yoksa spekülasyon. bizim okulda öğrendiğimiz teknikler, tavırlar, yöntemler eskidi bile, iki üç yılda bu çocuklar onda da bizden önde olacak biz neyin havasını basıyoruz stüdyoda, biraz geriye çekilelim, alanı açalım, teşvik edelim, iteleyelim yaparlarsa onlar yapsınlar.

en iyi stüdyo yürütücüsünü arka plana en çok çeken stüdyo, yürütücünün sınıftaki herhangi bir öğrencinin konumuna en çok yaklaştığı stüdyo. bu da pedagojik bir kurama dayanmıyor, daha ziyade politik-ahlaki-pragmatik bir tavır.

blogları şurda: ortanca
onlar yürütüyor ve basbayağı işliyor! bu yıl herşey kötü gitse sırf bu bile gurur verici. sergiye de çok hevesle giriştiler. yapın çocuklar. bizim orda gerekli olmadığımızı gösterseniz...

Hiç yorum yok: