26 Mart 2009 Perşembe

elinin tersinden bal akıyor | honey, dripping from the little fingers

25 mart 009 yök başkanvekilinin açıklamasından:

"... 50 (d) ve 33. madde statü farklılığını ortadan kaldırıyoruz. Araştırma görevlisi araştırma görevlisi kadrosuna atanıyor ama araştırma görevlisi lisansüstü öğreniminde başarılı olduğu taktirde görevine devam ediyor. Lisansüstü öğreniminde başarılı değilse görevine son veriliyor. Doktorayı tamamladıktan sonra da şu sistemi getiriyoruz, bu araştırma görevlileri lisansüstü öğrenimi yaptıkları üniversitede kadroya atanmayacaklar. O üniversitenin dışında başka bir üniversitede öğretim üyesi olarak en az 2 yıl çalışacaklar ondan sonra buraya gelecekler..." [gelebilecekler] ["Özgenç, mevcut araştırma görevlilerine de söz konusu 2 yıl sürenin verileceğini, ilişiklerinin hemen kesilmeyeceğini bildirdi."]

her hamlelerini bir seri kuşu aynı anda vurmak üzere yapıyorlar (ve 12den vurup duruyorlar.) şimdi bu açıklama araştırma görevlilerinin geçen aylardaki şaşırtıcı hareketlenmesini bir anda kesebilir (bunun için yeni yök yasasının çıkmasını beklemek bile gerekmez.) aynı açıklamada, ağızlara çalınan bu bir parmak balın araştırma görevlilerinin yök'e karşı hareketlenmelerini bir el hareketiyle durduruvermek için verilmiş bir taviz olduğuna işaret eden bir paragraf var. (bkz. açıklamayla ilgili haber)

böyle kolayca durabilir, çünkü araştırma görevlisi (üst-)orta sınıf mensubu bir beyaz yakalıdır önünde sonunda. ve beyaz yakalı önüne tutulan havuçla yönetilir/manipule edilir. beyaz yakalının nefesi çabuk yorulur. o yüzden bu süreçte tek kazancımız bir anda bir kısmımızın sendikalaşıvermesidir. çünkü aslında kısa vadeli kazanımcıklar değil burada önemli olan; daha geniş bir çerçevede ve şu kısır mesleki beşeri ağımızın ötesinde, daha geniş bir politik beşeri ağın parçası olduğumuzu belki de kavramış olmak ve orta-uzun vadelere yönelen bir politik pozisyonunu koruma bilinci? [oha! sen ne saf adammışın derler! o kadar "temenniler beni kandırmıyor artık" yaz dur, sora gelsin temenniler: temenniler öldü yaşasın yeni temenniler]

neyse. nihilist araştırmacının politik ödevi budur. bakalım görelim.

2 yorum:

gonulsuz arastirmaci dedi ki...

şimdilik hareket durulmadı, sendika yök'ü hedefleyen bir eylem örgütlüyor, bunun ön hazırlıkları olarak üniversiteler içinde küçük eylemler ve toplantılar düzenleniyor (biz de katıldık).. sonuçta kısa vadede ne elde edilebilecek o belli değil, ama sırf bu hareketliliğe katılan bir grup insanın zihnine yök gibi mekanizmalara karşı tepki yerleşirse bu bile birşeydir sanki?

gönülsüz dedi ki...

ankara'ya gidiyoruz, eğitim-sen yök önünde eylem düzenliyor. eylem, eyleme katılmak vb bunlar sosyal etkinlik hep, tekrar tekrar anlıyorum, etrafındaki insanlar gidiyorsa gidebiliyorsun... acaba sendika eylemin somut bir sonuç vereceğini düşünüyor mu? (düşünüyorsa bu sendika üye sayısını artırmak olabilir mi?) ben somut bir sonuç bekliyor muyum? beklemiyorsam yine de yök'e karşı eylem yapacak olmakta güzel bir yan yok mu? (peh! 96 6 kasım'ını hatırladım. o eyleme gitmek hiç aklıma gelmezdi, gitmedim de zaten, giden arkadaşlar olunca öğrendim eylem olduğunu belki de.. insanın zihni nereden başlıyor ve nereye doğru gidiyor..)