16 Şubat 2009 Pazartesi

entelektüalist belirsizlik [ya da entelektüalizme de çalışabilen belirsizlik?] | intellectualistic uncertainty

bu tasarım ortamlarında gerçek bir entelektüel tavra, inceliğe, üretime, ya da paylaşıma yer olmadığıyla ilgili yazıp durmaktan aldığın hınzır zevk de şimdi ironik bir ton kazandı. evet böyle entelektüalist bir tavrı bu ortamda takip etmenin yolu sadece planlarını tartışmadan gerçekleştiredurmaktı. ortamda entelektüalistin ilgilerini takip etmek için sömürebileceği bir belirsizlik birikimi vardı. aslında... aslında bu ortamda kimseye uzun uzadıya entelektüel arayışlar, uğraşlar ya da incelik gerekmiyor, ne akademisyenlere, ne mimarlara... sadece bir reklamcı gibi iş gördükleri anlarda işte, o da belki.. (bkz. www.sankidikdortgen.blogspot.com) o zaman günü gelirse atıverirler sırtlarından, entelektüel ve eleştirel tavırları. onlar gerçek akademisyenlerle daha mutlu olurlar, ve profesyonel mimarlık hocalarıyla; kendileri gibi sığ ve basit...

now, an ironic shift occurs about the mean delight that you acquired through constantly disclosing your arguable belief that in this milieu there was no real place for authentic intellectual attitude, subtlety, production, or communication. the only strategy to proceed through intellectualistic attitudes was doing it, without arguing with anyone. there was a detritus of uncertainty, that an intellectual could exploit for his/her interests. indeed, no practical professional needs thorough intellectual understanding, subtlety, search or occupation; neither architects, nor academicians; but when they do a bit of creative work as advertisers, maybe... then, they get rid of all the intellectual and critical attitudes, when there's an expedient situation. they would be happier with true academicians, and with professional tutors of architecture; as shallow and simple as themselves.

Hiç yorum yok: